ATATÜRK HACIN’I NEDEN İSTEDİ?
1920
Yılı Hacın (Saimbeyli)ye bir kâbus gibi gelmişti. Fransız destekli Ermeni
kamavorları Türk ve Müslüman olan ahaliye kan kusturuyordu. Gözyaşı, kan,
işkence ve katliam sınır tanımaz bir şekilde Türklere karşı uygulanıyordu.
Yıllardır yan yana, dostça bir dilim ekmeği birlikte bölüşüp, birlikte ağlayıp,
birlikte güldüğümüz insanlar adeta bir beyin travması geçirmiş gibi, en
yakındaki Türk ve Müslüman katliamlarına başlamışlardı. Köylere kaçabilenler
canlarını kurtarıyor, şehrin merkezinde kalanlar akla hayale gelmedik
iğrençliklere maruz kaldılar. Çekilen acılar feryat oluyor, ağıt oluyor ve dalga
dalga Anadolu’ya yayılıyordu.
Hacın gâvurunun
yaptığını duymayan kalmamıştı. Artık Anadolu’nun her yerinde zulüm, işkence ve
sadistçe bir davranışta bulunan herkese halk “Hacın gâvuru gibi” tabirini
kullanıyordu. Hacın gâvurunun zulmü beyinlere öyle işlemişti ki, çocukların
korkulu rüyası, yetişkinlerin endişe kaynağı olmuştu. Çığlıklar yükselmişti bir
kere, ağıt olmuştu dudaklarda acılar. Fısıltılar karıştı rüzgâra, yağmurlar
söndürmedi yanan yürekleri. Ağıtları duydu kalpaklı adam. Hacın’da yapılan katliamları sağır sultan
bile duymuştu. Sağır sultan duyar da Mustafa Kemal duymaz mı? Hacın’da
yaşananlar Mustafa Kemal’e bir bir rapor edildi. Yapılanlar bir “soykırım” dedi
bütün hiddetiyle… “Hacın’daki dindaşlarımızı kurtarmalıyız! Bunun üzerine 2 Mart
1920 de kesin emrini verdi.
Ve ilave etti
kalpaklı adam “ Saldırgan olmayanlara kesinlikle saldırmayınız!”
Öyle de yapıldı!
Saldırgan olmayana saldırılmadı. Verdiği emir şöyleydi:
Komutanlara
Ankara, 2 Mart 1920
1. Feke, yerli Ulusal
Kuvvetleri'nin özverili çalışmaları üzerine kuşatmadan kurtarılmıştır. Hacın
(Saimbeyli) ve Sis (Kozan) ilçeleri ile Feke ilçesi İslam halkı Fransız askeri
yönetimi ile bağlantısını kesmiştir.
2. Harekete her
yandan 10 Mart'ta başlanmalıdır. Bu hareketten beklenilen amaç; Sis (Kozan) ve
Hacın (Saimbeyli) gibi Ermenilerce saldırıya uğrayan dindaşlarımızı kurtarmak
ve Pozantı-Islahiye demiryolunun kuzeyindeki başka bir bölge gibi saldırıya
uğrayan İslam halkının örgütünü güçlendirmek, saldırıya geçmesini sağlamak
olmalıdır. Saldırgan olmayan düşman kuvvetlerine kesinlikle saldırmamayı,
hareketin yerel ve ulusal kuvvetlerle yapıldığını ve özellikle Ermenilerin İslamlara
soykırım yaptıklarını dışa göstermek yararlıdır.
5. Hacın (Saimbeyli)
çevresinde Ermenilerin çok güçlü olduğu anlaşıldığından, Üçüncü Kolordu'ca
Hacın'a (Saimbeyli) gönderilmesi gereken müfrezelerin zamanında harekete
geçirilmesini Üçüncü Kolordu'dan rica ederim.
6. Bu emir 20'nci
Kolordu Komutanlığı’na, 11 nci Tümen Komutanlığı’na, Binbaşı Kemal Bey'e ve
Üçüncü Kolordu Komutanlığına bildirilmiştir.
Heyeti Temsiliye
namına
Mustafa Kemal
Ve bir sır: Hacın’da
soykırıma uğrayan Türkleri kurtarmak için Doğan Bey ile Tufan Beyi
görevlendirme emri.
“Sivas/ 1.11.35 (1 Kasım
1919)……………Sırdır
Everek Belediye Riyasetine!
Anadolu ve Rumeli Müdafaayı
Hukuk Cemiyeti Heyeti Temsiliyesi
Kilikya Kuvayı miliyesi Kumandanlığına Binbaşı Kemal Beyi tayin ve
muavinliğine yüzbaşı Osman Bey’i tefrik eylemiştir (vermiştir).
Vezaifi milliyyelerinin
(mili görevlerinin) devamı müddetince Kemal Bey (KOZANOĞLU DOĞAN BEY) ,Osman
Bey’de (AYDINOĞLU TUFAN BEY) namı müstearını (kod isimlerini)
taşıyacaklardır. Vezaifi milliyelerinde tarafınızdan her suretle mazharı
muavenet (yardım) ve istinat olunmasını ehemmiyetle rica eyleriz.
Anadolu ve Rumeli Müdafaayı Hukuk Cemiyeti
Heyeti Temsiliyesi namına
Mustafa Kemal (imza ve mühür)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder