16 Nisan 2013 Salı




Saim Bey

1893-18 Kasım 1920


            Telefonum çaldı. Arayan saygıdeğer büyüğüm, duyarlı insan Ahmet Yazıcıoğlu’ydu.

Bazı insanların ilerlemiş yaşına rağmen, köşelerine çekilip oturanlara nispet edercesine bir şeyler yapmak için çırpınmalarına hayran olurum. Çalışmalarını gıpta ile takip ettiğim, enerjisi karşısında hayranlığımı gizleyemediğim Ahmet Yazıcıoğlu her zaman olduğu gibi yine beni heyecanlara sürükleyecek bir gelişmeye imza atmaya hazırlanıyordu.  Sıcak ve babacan bir sesle:

“Ahmet’im nasılsın?” dedi.

Saygılarımı ifade ettim.

“Ahmet’im sana bir müjde veriyorum. Çok sevineceksin.”

“Hayırdır Abi, kalbime inecek şeyler olmasın.”

“Saim Bey’in elbisesini buldum.”

“Oooo süper abi.”

Ahmet Yazıcıoğlu’nun Saim Bey dediği, Saimbeyli’ye adı verilen Şehit Kaymakam Saim Bey’di. Heyecanlanmamak elde değildi. Heyecanlandım. Düşünebiliyor musunuz, 87 yıldır bir sır gibi saklanan ve tarihe ışık tutacak bir olay gerçekleşiyordu. Biz de buna şahit oluyorduk. Birçok insanın “Saimbeyli” deyip geçtiği Saimbeyli, aslında bir şehidin adını taşıyordu. Ancak o şehitle ilgili elde avuçta somut bir hatıra Saimbeyli’de yoktu. O şehitle ilgili çok az şey biliyorduk. Oysa en başta öğrenmemiz gereken bir şahsiyetti Saim Bey. Maalesef biz o ihmali hep yapıyorduk. Peki, kısaca Saim Bey kimdi?

Kimi araştırmacılar onun için, 1893 Kozan, kimileri de 1896 Ceyhan doğumlu diyor. Ancak karakterli bir Türk milliyetçi olduğu konusunda herkes hemfikir…

Saim Bey, Hacın’da olaylar çıktığında, Hacın (Saimbeyli)’a komşu ilçe Feke’de kaymakam olarak görev yapmaktadır. Hacın’ın düşman işgalinin kurtuluşunda Güney Cephesin Milli Kuvvetler Komutanı olarak çok büyük emeği olmuştur.

Hacın düşmandan kurtulduktan sonra Saim Bey, bu defa da düşmana karşı savaşmak için Osmaniye’ye görevli gitti. Osmaniye Mamure İstasyonunda çıkan çatışmada şehit oldu.

Mezarı Kozan Şehir Mezarlığı’ndadır.

30 Aralık 1923 de alınan bir kararla Saim Bey’in adı Hacın’a verildi. O tarihten itibaren Hacın, Saimbeyli oldu.

Memleket dara düşüp, şehit haberleri geldiği günlerde hep beraber ellerimize Türk bayraklarını alır avazımız çıktığı kadar “Şehitler ölmez!” diye sloganlar atarız. Bir slogan sürekli beynime takılır. “Asker şehit olunca değil, unutulunca ölür!” diye… Unutmamak için yaşatmak gerekmez mi? Onun hatıralarını yeni nesillere aktarmak gerekmez mi?  Kendi kendime düşünüyorum da biz bu konuda çok duyarsızız galiba.

Bir süredir 1920 öncesi Saimbeyli’de yaşanan olayları araştırıyorum da, ne büyük hatalar yaptığımızı görüyorum. Her yerinde şehit kanı bulacağınız ve her yeri şehidin şehadetine tanıklık yapan yerleri duyarsızca binalarla doldurmuşuz. Oysa tarihi gerçekleri sözlerle anlatacağımız yerde tarihi eserlerle anlatmayı başarabilmiş olsaydık daha şuurlu bir gençliğin yetişmesine öncülük ederdik.

Çocukluğumda Saimbeyli Belediye binasının bulunduğu yerde bir dut ağacının olduğunu hatırlıyorum. O ağaç maalesef kökünden yok edildi. Yerine beton binalar dikildi. Yaptığım araştırmada o dut ağacında Genco Çavuş’un derisini o ağaca asarak yüzdüklerini öğrendim. Başka bir millette olsaydı eminim o ağacı anıt ağaç olarak korur ve o ağacı yaşatmak için her türlü yolu denerlerdi.

Atalar der ki: “Zararın neresinden dönerseniz kârdır.”

Ahmet Yazıcıoğlu gibi bir ağabeyimiz bize 87 yıl sonra Şehit Kaymakam Saim Bey’in akrabalarına ulaşarak onların bir kutsal emanet gibi sakladığı Saim Bey’in, şehadeti sırasında üzerinde bulunan kanlı gömleğini, mavzerini, tabancasını ve dürbününü kazandırdı. Ne mutlu bana ki, o emanetleri devlet adına imza karşılığı almak da bana nasip oldu.

Saim Bey’in ağabeyinin torunu olan Sayın M.Tahir Demirbilek, beraberinde Sayın Ahmet Yazıcıoğlu, Sayın Veysi Ünal ve Sayın Recai Şimşek 25.10.2007 günü Saim Bey’e ait kutsal emanetleri Saimbeyli Kaymakamı Sayın Musa Sarı ve devlet erkânı huzurunda kutsal emanetleri bana emanet ettiler. O anda çok duygusal anlar yaşandı. Benim için de bir unutulmaz gün oldu.

Daha sonra Sayın Ahmet Yazıcıoğlu öncülük ederek Saimbeyli Atatürk İlköğretim Okulu’nun eski binası Azmi Yazıcıoğlu’nun oğulları tarafından bakım ve onarımı yapılarak “Azmi Yazıcıoğlu Halk Kütüphanesi’ne” dönüştürüldü. O binanın içinde de bir oda da “Saim Bey” Müzesi olarak düzenlendi.

Saim Bey’in emanetleri artık Saimbeyli’de… Saimbeyli halkı o kutsal emanetlere gözü gibi bakmak ve o müzeyi geliştirmekle yükümlüdür.

Bu örnek davranışa katkısı olan herkese teşekkür ediyorum.

 


 

Saim Bey Emanetleri teslim tutanağı

 

 



 
 
 
Emanetlerin teslim anı

 



 
 
 
 
 
 
 
 
 
Saim Bey Heykeli- Saimbeyli Hükümet Konağı önü

 



Saim Bey’in kabri-Kozan

 
 

 
Saim Bey, şehit olduğunda üzerinde bulunan tüfeği, tabancası ve gömleği…

 

Feke Kaymakamı ve Güney Cephesi Milli Kuvvetler Komutanı Saim Bey komutasında Hacın cephesinde savaşırken şehit olan bazı Fekelilere ait isim listesi:



 


 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder